Theodore, boşanmasının son aşamalarında olan yalnız bir adamdır. Mektup yazarı olarak çalışmadığı zamanlarda boş zamanını video oyunları oynayarak ve ara sıra arkadaşlarıyla takılarak geçirir. Dünyanın ilk yapay zekalı işletim sistemi olarak tanıtılan yeni OS1'i satın almaya karar veriyor, "Bu sadece bir işletim sistemi değil, bir bilinç" diyor reklamda. Theodore, kendisini OS1'in arkasındaki ses olan Samantha'nın içine çekilirken bulur. Birlikte vakit geçirmeye başladıklarında yakınlaşırlar ve sonunda kendilerini aşık bulurlar. İşletim sistemine aşık olan Theodore, kendisini hem büyük neşe hem de şüphe duygularıyla uğraşırken bulur. Bir işletim sistemi olarak Samantha, Theodore'a diğerlerinin sahip olmadığı şekillerde yardım etmek için kullandığı güçlü bir zekaya sahiptir, ancak bir işletim sistemine aşık olma konusundaki iç çatışmasıyla başa çıkmasına nasıl yardımcı olabilir?
Theodore is a lonely man in the final stages of his divorce. When he's not working as a letter writer, his down time is spent playing video games and occasionally hanging out with friends. He decides to purchase the new OS1, which is advertised as the world's first artificially intelligent operating system, "It's not just an operating system, it's a consciousness," the ad states. Theodore quickly finds himself drawn in with Samantha, the voice behind his OS1. As they start spending time together they grow closer and closer and eventually find themselves in love. Having fallen in love with his OS, Theodore finds himself dealing with feelings of both great joy and doubt. As an OS, Samantha has powerful intelligence that she uses to help Theodore in ways others hadn't, but how does she help him deal with his inner conflict of being in love with an OS?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder